Turgutlu - 7 Eylül 91. Yıldönümünde 7 Eylül'ün ArdındanSalih Özbaran, Emekli tarih profesörüGeçen yıl Kasaba'nın kurtuluşunun 90. yılı kutlamaları çerçevesinde Halil Kale Fen Lisesi'nde, meslektaşım Prof. Dr. Zeki Arıkan'ın kurtuluş sürecini yansıtan çok anlamlı bir konuşmasının ardından Cumhuriyet'in kuruluş yıllarına ilişkin bir konuşma yapmıştım. 7 Eylül 2012'den birkaç gün sonra -geçen yılın bu günlerinde- Turgutlu Yankı'da bir yazım da çıkmış, Turgutlu'yu var eden o kurtuluş günü yıldönümünde, hayretler içinde, çoğu boş kalan koltukların verdiği panik ve üzüntüyle içimi dökmüştüm. Canların yitirilmesi, binaların yanmasıyla sonuçlanan bir tutsaklık döneminden sonra, çok büyük özverilerle kurulmuş olan Cumhuriyet rejimine bir başlangıç sayabileceğim o günün 90. yıldönümüne duyarsız kalınmasını kendime yedirememiştim.10 dakikalık kutlama (!) Bu yıl İzmir'in 9 Eylül kutlamalarını televizyonlardaki görüntülerinden izlerken aklımda hep 7 Eylül Kasaba/Turgutlu vardı. Acaba Turgutlu'da ne tür kültürel etkinlikler olmuştu? Internet'te dolaştım; bir tanıdığıma sordum. 50. Yıl Alanı'nda kimi milletvekillerinin, devlet ve belediye yetkililerin, siyasal partiler ilçe başkanlarının, bazı oda başkanlarının toplandığını yansıtan görüntülerle karşılaştım. Belediye Başkanı Serhat Orhan'ın konuşmasından parçalar okudum. "Yüzlerce insan katledilmiş, onlarca ev yıkılmıştır" yargısını hayretle karşıladım. Başkan'ın Turgutlu'nun yepyeni bir şehir olduğunu -gururla- ilan ettiği sözlerini irdelerken geçmişe daldım ve tarihçi kafamla düşündüm, düşündüm, düşündüm. Basından törenin 10 dakika sürdüğünü de öğrendim.Burada, 10 dakikaya (haydi diyelim 15-20 dakikaya) sığdırılan ve birkaç sıradan ibaret cılız kutlama topluluğundan söz edecek değilim. Cumhuriyet, 23 Nisan ve 7 Eylül gibi ulusal bayram günlerinde Turgutlu'da yaşanmış olan coşkunun heyecanını yineleyecek de değilim: Küllerinden Doğan Kasaba Turgutlu kitabımda bu heyecanın, kıvancın, özgüvenin nasıl yaşandığını bir parçacık yansıttım. Binlerce, köyleriyle birlikte onbinlerce, Cumhuriyet yurttaşının nasıl alanlara ve yollara döküldüğünü belirttim. Benim 1940'lı ve 1950'li yıllarda tanık olduğum coşku ayrıca belleğimde saklı duruyor.Ne var ki, Cumhuriyet rejimiyle sorunu olanların, Osmanlı özlemi uğruna Cumhuriyet'in kazanımlarını silmek isteyenlerin tüm yurtta olduğu gibi Turgutlu'ya uygun gördükleri ulusal bayram günleri kutlamalarına yasak beni, eminim ki Turgutlu'yu seven, 7 Eylül ile nelerin başladığını bilen hemşehrilerimi derinden yaralamaktadır. Neden? Ne kötülük etti bu 7 Eylül ve ardından gelen Cumhuriyet kazanımları? Geçmiş, özellikle de kurtuluş ve kuruluş yaşatan bir geçmiş, tarih sayfalarında böyle yerini alabilir mi, geçmiş bu biçimde tarih olabilir mi? Neden her hafta futbol maçında saatlerini harcayan, bütün gün parkta, kahvede oturan "Kasaabalı"ya, yurttaşlık bilgisi okuyan öğrencilere yılda bir kez 1-2 saatlik kurtuluş günü heyecanı yaşatılamaz?7 Eylül büyük bir kutlamayı hak ediyor Söylenecek çok şey var; bu kısa gazete yazısında bu kadarıyla yetiniyorum. Dileğim odur ki, Turgutlu bir gün kendine gelir, varoluş nedeninin bilincine varır. Belediye başkanının basında yer alan "yüzlerce insan" ve "onlarca ev" olarak nitelediği 7 Eylül öncesi felaketin, aslında, "binlerce insan" kaybı, katli ve "6,000 bina" tahribiyle, yangınıyla sonuçlandığını bilir ve ardından nasıl bayındır ve bilinçli bir kent yaratıldığının farkına varır. Unutulmasın, Belediye başkanı da, o tarifsiz özverileri gösteren halkın bir torunudur; övünerek saydığı işleri yapabildiği bir kentin 7 Eylül'ünün değerine biraz daha vurgu yapmalıdır başkan ve böyle günlerin heyecanını yaşatmak için -siyasi baskılara aldırmadan- kutlamalara önayak olmalıdır. 7 Eylül 10-15 dakikada geçiştirilmeyi hiç hak etmiyor.
ÖZEL
10 Eylül 2013 - 14:57
91. Yıldönümünde 7 Eylül'ün Ardından
Salih Özbaran, Emekli tarih profesörü
ÖZEL
10 Eylül 2013 - 14:57