EV DIŞINDA YEMEK YERKEN; Daha Az Tuzlu Olan Yiyecekleri Tercih EdinYEMEKLERİNİZİN DAHA AZ TUZLU OLMASINI İSTEMEKTEN ÇEKİNMEYİNAŞIRI TUZ TÜKETİMİNİN ÇOCUK SAĞLIĞINA ETKİLERİTurgutlu Toplum sağlığı yayınladığı basın bülteninde şu görüşlere yer verdi :Obezite; çocukluk çağında kardiyolojik hastalıklar gibi komorbid durumların eşlik ettiği en yaygın gözlenen kronik hastalıklardan birisidir. Özellikle çocukluk döneminde obezite ve kardiyovasküler problemlerin başlayabileceği belirtilmekte, küçük çocukluktan itibaren diyetle aşırı tuzun alımındaki artışa bağlı olarak bu hastalıklarda anlamlı bir artış olduğu ifade edilmektedir.Çocukların enerji gereksinmesi daha düşük olduğundan önerilen sodyum/tuz seviyesi yetişkinlere göre daha düşüktür. Çocuklar genellikle hassas gruplar olarak düşünülmektedir. Yetişkinler gibi çocukların da önerilenden daha fazla tuz tükettiği tespit edilmiştir.Dünya Sağlık Örgütü, sadece yetişkinler için değil, 2-15 yaş grubu çocuklarda da kan basıncının kontrolü için günlük tuz tüketiminin azaltılmasını önermektedir. Yetişkinler için günlük önerilen maksimum sodyum miktarı 2g/gün (5 g/gün tuz) iken çocuklarda da enerji gereksinmesine göre daha aşağıya doğru ayarlanması gerekmektedir. Erken deneyimlerin ileriki yaştaki sodyum alımı için belirleyici olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle bebek ve küçük çocukların yüksek oranda sodyuma maruz kalmaması gerektiği belirtilmektedir.
Aşırı tuz tüketimi sonucunda çocuklarda oluşan hipertansiyon; yetişkinlikte hipertansiyona yatkın olmaya, kardiyovasküler hastalıkların erken gelişimine ve erken ölümler için risk oluşumuna neden olur.Yüksek miktarda sodyum/tuz tüketimi ve fazla kilolu /obezite olma durumu çocuklardaki hipertansiyon için önemli bir risk faktörüdür.Çocuklukta sodyum/tuzun aşırı alımı; pre-hipertansiyon için risktir. Hipertansiyon oluşum riski için; sodyum/tuz alımı ile vücut ağırlığı arasında sinerjik bir etkileşim vardır. |
Çocukluk döneminde tuz miktarı sınırlanması ile beraber tüketilen tuzun iyotlu olmasına dikkat edilmelidir. İyot; anne karnından başlayarak bebeklik ve çocuklukta beyin gelişimi ve optimal mental fonksiyonlar için gerekli bir elementtir.
Araştırmalar çocukluk ve adölesan çağındaki beslenme alışkanlıklarının daha sonraki yaşamlarındaki beslenme şeklini etkilediğini göstermiştir. Besin tercihleri, beslenme alışkanları ve kararları çocukluk döneminde başlar ve yaşam boyunca devam eder. |
Tuz ve tuzlu besinlerin sevilmesi tercih haline gelmesi öğrenilen bir durumdur. Bu nedenle çocuklarda tuz tadının gelişmemesi yaşamsal öneme sahiptir. Aşırı tuz alımı kan basıncını etkileyerek çocuklarda yüksek kan basıncı, osteoporoz, astım gibi solunum yolu hastalıkları, mide kanseri ve obezite gibi birçok hastalığa yatkınlığı artırabilmektedir. Bu nedenlerle Bakanlığımız tarafından Kasım 2011 yılında “Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı” başlatılmıştır.Söz konusu program kapsamında fazla tuz tüketiminin sağlık üzerine olumsuz etkilerine yönelik kamuda farkındalık oluşturulması ve bilgilendirme yapılması, aşırı tuz tüketiminin azaltılması amacıyla “Tuza Dikkat Haftası” etkinlikleri yapılmaya başlanmıştır. Her yıl belirlenen farklı bir tarihte gerçekleştirilen “Tuza Dikkat Haftası” bu yıl 16-22 Mart 2015 tarihleri arasında olacaktır. Bu yıl aşırı tuzun çocuk, ergen sağlığına etkilerine dikkat çekmekte olup “Daha Sağlıklı Gelecek için Tuzu Azaltın” teması belirlenmiştir.Bu bağlamda, 16-22 Mart 2015 tarihleri arasında “Tuza Dikkat Haftası” etkinlikleri içeren gerçekleştirilmesi planlanmıştır.
Tuz tüketimini azaltmak için;Yemek hazırlarken daha az tuz kullanınMasadan tuzlukları kaldırınAz ama iyotlu tuz kullanınTuzlu atıştırmalıkların tüketimini kısıtlayınBenzer ürünlerden daha düşük sodyum/tuz içereni tercih edin |
Kaynaklar1.
http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs393/en/2.
http://www.worldactiononsalt.com/salthealth/children/3. Children and Sodium, National Center for Chronic Disease Prevention and Health Promotion, CDC, 2013.4. Sodium Intake and Blood Pressure Among US Children and Adolescents, Pediatrics, 130: 611-620, 2012. HABER MERKEZİ