· Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş'ın basın açıklamasıSayın Memur-Sen ve Büro Memur-Sen Yönetici ve Üyeleri,· Öncelikle 5.Olağan Genel Kurulunuzun hayırlı olmasını, birlik ve beraberliğinize vesile olmasını dileyerek sözlerime başlıyorum. Tüm katılımcıları ve üyelerinizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Yunus’un diliyle sesleniyorum: “Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz” “Ben gelmedim dava için, benim işim sevi için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim”. Amerika’dan Martin Luther Kings “Kuşlar gibi uçmasını, balıklar gibi yüzmesini öğrendik. Lakin bu arada çok basit bir sanatı unuttuk: Kardeş olarak yaşamayı” Gün bir ve beraber olma günüdür. Bütün mazlumların gözü üzerimizdedir. Hacı Bektaş-ı Veli’nin “Bir olalım, iri olalım, diri olalım”· Her geçen gün değeri daha çok anlaşılan, büyük bir mücadelenin kahramanı ve Memur-Sen’in kurucu genel başkanı Merhum Mehmet Akif İnan’ı ve ahirete irtihal eden dava arkadaşlarını rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. · Bugüne kadar Memur-Sen’in her programında yanında olmaya gayret ettim. Bizim için Memur-Sen sıradan bir sendika, sıradan bir kurum değildir. Bizim için Memur-Sen en önemli referans kaynağı, yuvarlak masada istişare ettiğimiz, güvendiğimiz bir davanın erleridir. Çünkü sizler erdemli ve yapıcı sendikacılık yapıyorsunuz. Sizler üyelerinizin özlük haklarını savunduğunuz kadar, hatta daha fazla toplumsal sorunlara çözüm bulmak için çaba harcıyor ve bu yolda bizlere destek oluyorsunuz. · Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları Afyon’dan yola çıkarken 3 Y ile mücadele edeceklerine dair söz verdiler. Yoksullukla mücadele ettik. Fakire fukaraya kol kanat gerdik. Kişi başı milli geliri 3 bin dolardan 11 bin dolara çıkardık. Yolsuzlukla mücadele ettik. Bu milletin tek kuruşunu kimseye yedirmedik. Yasaklarla mücadele ettik. Demokrasi, kişi hak ve özgürlükleri konusundaki mücadelemizde hep sizleri yanımızda gördük.· Türkiye'nin yakın tarihinde maalesef hatırlamak istemediğimiz bazı karanlık tarihler var. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül.. Evet 28 Şubat demokrasi tarihimizde kara bir leke olarak hafızalara kazınmıştır.. 28 Şubat müdahalesi, 12 Mart'ın 12 Eylül'ün devamı niteliğindedir. Aynı ideolojinin eseridir. Geçmişte hepimize büyük acılar yaşatan o “eski Türkiye” düzenini doğrusu bugün hiçbirimiz hayırla yad etmiyoruz. 12 Eylül 1980leri, 28 Şubatları hiç kimse hayırla anmıyor. Büyük fedakarlıklarla bugünlere geldik. · 28 Şubat ilk okullarından üniversiteye, Kur'an kurslarından camilere kadar milletin hissiyatıyla uyuşmayan düzenlemeler yapılmıştır. Nice kız öğrenci kıyafetinden dolayı eğitim hakkından mahrum bırakılmıştır. İmam Hatiplerin orta kısımları kapatıldı. Kuran Kurslarının kapısına kilit vuruldu. Başörtüsü zulmü okulda, üniversitede, kışlada her yerde milletin evlatlarına kan ağlattı. Kızlarımız öz yurdunda garip, öz vatanında parya kabul edildi. Ekonomik olarak Anadolu sermayesi çökertildi. Katsayı engeli ile meslek liselerinin önü kesildi. İmam Hatipliler koşuya 150 metre geriden başlatıldı.· Bu acı tarihin mimarları “28 Şubat bin yıl sürecek” demişlerdi. Şimdi bunları 15 yıl olmadan tarihin tozlu sayfalarına gömdük. İmam Hatipler açıldı, kesilen sakal yerinden daha gür bitti. Kuran Kurslarını açtık, Kuranı Kerimi ve Siyeri Nebiyi tüm okullarda seçmeli ders olarak koyduk. Başörtüsü zulmünü sona erdirdik. Kamuda, okulda ve mecliste serbest yaptık. Katsayı engelini kaldırdık. Bir zamanlar bu ülkede başbakanlar, valiler “Allah” demekten korkarken, İmam Hatipliler ikinci sınıf sayılırken, bugün Cumhurbaşkanlığında bir İmam Hatipli, Kuranı annesinin cenazesinde en güzel okuyan, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan bulunuyor. Bu mücadelede karşımıza çıkan engelleri sizlerin desteği ve analarımızın duası ile aştık. Bizler bu günlere beddualarla değil, dualarla geldik. · Son günlerde her platformda tartışılan Osmanlıca Eğitimi konusunu değerlendirmeye çalışacağım. Bir bardak suda fırtına koparmak isteyenleri akl-ı selim ile düşünmeye davet ediyorum. Geçmişe perde ve set çekerek bir yere varamayız. Tüm sanat ve ilim birikimimizi bir kenara koyarak, sıfırdan başlamanın ne anlamı var? Bin yıllık devlet geleneği, toplumsal yapı, eğitim, ekonomi ve diplomasiye ait verileri bir günde yok ederseniz, arşivleri okuyamayan bir nesil yetiştirirseniz, sizi siz yapan değerleri kaybedersiniz. Osmanlıca yabancı bir dil değil. Türkçe’nin bir başka alfabe ile yazımıdır. Dünya üzerinde kendi anadiline başka bir isim vermiş, bizden başka bu tuhaflığı yapmış bizden başka bir millet yoktur. Sadece bunu biz yaptık, Türkçeye Osmanlıca dedik. Osmanlıca dediğin Türkçedir. Merhum Cemil Meriç, "kamus, namustur" der. Evet, kelime namustur, ilmin iffetidir. Ebûbekir Râzî, “Dil, aklın ve kalbin aynasıdır.” Wittgenstein de, “Dilimin sınırları, dünyamın sınırlarıdır”, demişti. Ustadan esinle bendeniz de, şunu söylüyorum: Diliniz ne kadarsa, dünyanız da o kadardır! Diliniz darsa, dünyanız da dardır! Unutmayalım: Düşünemeyen, düşer; düş göremez, hayal kuramaz ve hayallerini gerçekleştiremez. Unutmayalım: Dillerini yitiren toplumlar, yerlerini; yerlerini yitiren toplumlarsa, yönlerini de yitirirler ve insanlığa bir şey veremezler.· Bu topraklarda bir ses bayrağı hâlinde İstanbul Türkçesi'nin yeniden dalgalanabilmesi için her gencimizin Osmanlı Türkçesiyle buluşması şarttır. Bence sadece Sosyal Bilimler ve İmam Hatip Liselerinde değil, tüm liselerde Osmanlı Türkçesi zorunlu ders olarak okutulmalıdır. Osmanlı Türkçesini Arap alfabesine ya da İslamcılık ideolojisine indirgeyerek; dedesinin dilinden, mektubundan, şarkısından, sanatından bihaber kalmayı kabul edilebilir bulmak, cehaletin tam da merkezidir. Osmanlı Türkçesini öğrenmek, harf inkılabını by-pass etmek değildir. Konuya bu çerçeveden zorlama bakış açısı ile milletin zihnini bulandırmaya ve AK Parti’yi devrimlerin karşıtı gibi göstermek abesle iştigaldir.· Şimdi mecliste bütçemizi görüşüyoruz. Eskiden hükümetler 5 yıllık kalkınma planları yaparlar, ama planın ikici yılında kendileri planlarının altında kalırlardı. Şimdi biz 2023, 2053 hatta 2071’i hedef alarak yolumuza devam ediyoruz.· Değerli Memur-Sen ve Büro Memur-Sen üyeleri! Hakkı ve hakikati anlatmak için çok çalışacağız. Atom Karınca Modeli ile çalışacağız. “Çalınmadık kapı, sıkılmadık el, girilmedik gönül bırakmayacağız”. Her zaman milletimizle iç içe siyaset yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Yolunuz ve bahtınız açık olsun. Her bir Memur-Sen üyesini saygı ve muhabbetle selamlıyor, genel kurulun hayırlara vesile olmasını diliyorum. Haber Merkezi
SİYASET
14 Aralık 2014 - 11:10
Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş'ın basın açıklaması düzenledi
SİYASET
14 Aralık 2014 - 11:10