78 yıllık bir tarih olan, binlerce öğrenci yetiştiren, merhum hayırsever Hasan Ferdi Turgutlu’nun da destekleriyle gelişen okulun yıkılacağı iddiaları, vatandaşların tepkilerine yol açtı. Hasan Ferdi Turgutlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin tarihçesini sizler için derledik.
"Geçmişi anlamlandırmada en önemli kaynaklar, arşiv belgeleridir bilindiği gibi. Söz konusu belgeler üzerinden nüfus verileri, vergi miktarları, idare tarafından alınan kararlar, ele alınan dönemin yasal mevzuatı gibi hem rakamsal, hem de toplum ile devlet ilişkilerini düzenleyen kurallara ve bunlar gibi daha pek çok veriye, bilgiye ulaşmak mümkün hale gelmektedir. Tüm bu olası çıktılarına rağmen resmî arşivler, ancak geneli yansıtmakta; daha detayda ya da ilk bakışta geride kalan bilgiler, genel olarak bu tür evraklarda karşımıza çıkmamaktadır. Dolayısıyla kimi zaman belgeler arasındaki boşlukları doldurmakta; geçmişte yaşananları hakkıyla anlamakta zorlanırız.
Yarı resmî evrak olarak nitelendirilebilecek olan kurumların şahıslarla aralarında geçen ve çoğunlukla kurumlar tarafından arşivlenmeyen yazışmalar ya da günümüzde topluca ‘efemera’ dediğimiz ilânlar, reklâm broşürleri, faturalar, makbuzlar, kişisel notlar veyahut basın kaynakları ise işte bu boşlukları doldurmamıza vesile olabilmektedir. Çoğumuzun önemsemediği, hatta umursamadığı, kolaylıkla çöp olarak kabul ettiği bu gibi ‘kâğıt parçaları’, bazen çok önemli çıkarımlara ulaşmayı mümkün kılmaktadır.
Bir süre önce elime geçen üç adet belge tam da böylesi bir öneme sahip bulunuyor. Turgutlu Erkek Orta Sanat Okulu’ndan birkaç ay ara ile General Ali Rıza Artunkal’a gönderilen evraklar, başka yerlerde kolay kolay karşımıza çıkmayacak, resmî arşivlerde pek yer verilmeyecek ama bir okulun tarihi ile ilgili bazı çok önemli detayları satır aralarında barındırıyorlar. Gelin, bu belgelerden yola çıkarak Turgutlu’nun en önemli eğitim kurumlarından birisi olan Sanat Okulu ya da artık çoğunlukla kullanılan adıyla Meslek Lisesi’nin tarihine doğru bir yolculuk yapalım.
Günümüzdeki adı Hasan Ferdi Turgutlu Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi olan Turgutlu Sanat Okulu’nun tarihini, bugün artık var olmayan bir başka kurumun tarihiyle birlikte ele almamız gerekmektedir: Turgutlu Topçu Alayı ve/ya Topçu Kışlası.
Turgutlu’da büyükçe bir askerî kuvvetin varlığı, Turgutlu Redif Taburu ile başlayacaktır.[1] Osmanlı Devleti’nin son demlerinde, 1880-81 yıllarında tesis edilen Turgutlu Redif Taburu[2], o günlerden itibaren birçok askerî faaliyette bulunmuş ve yıkılış sürecindeki savaşlarda da aktif görev almıştır. Muhtemelen 1880’li yıllarda inşa edilen Redif Taburu’nun bina ve tesisleri, işgal döneminde de Yunan birlikleri tarafından
[1] Çok daha önceki dönemlerde Turgutlu’da yeniçerilerin varlığı bilinmektedir ancak birliğin büyüklüğü ya da etkinlik alanları şu an için meçhulümüzdür maalesef.
[2] Mehmet Karayaman, “Turgutlu Redif Taburu ve Faaliyetleri”, Uluslararası Turgutlu Sempozyumu Bildirileri, Cilt: 1, s. 488; Turgutlu 2018
kullanılmış olmalıdır. Kurtuluştan sonra ise binanın bahçesindeki barakalar[1], evleri yanan Kasabalıların küçük bir kısmının dahi olsa barındıkları, başlarını soktukları yerler olmuştur.
Şu an için hangi tarihte olduğunu tam olarak bilemesek de cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren burası artık bir başka askerî birliğin kullanımındadır. İşte Turgutlu Topçu Alayı, böylelikle tarih sahnesine çıkmaktadır. Büyük olasılıkla, Kurtuluş Savaşı’nın ardından Ege Denizi’nden gelebilecek bir silâhlı tehdit karşısında oluşturulmuş savunma duvarının bir parçası olarak düşünülmüştür Turgutlu’daki Topçu Alayı.
Topçu Alayı, günümüzde farklı işlevlerle kullanılan, üzerinde çeşitli kurumların bulunduğu çok geniş bir araziye yayılmış durumdaydı. Şu anda Hasan Ferdi Turgutlu Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi’nin bulunduğu alan, onun karşısında Askerlik Şubesi’nin bulunduğu arsa ve Zübeyde Hanım Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi’nin yani Kız Meslek Lisesi’nin olduğu yerler tamamen askeriyenin kullanımındaydı. Kız Meslek Lisesi’nin olduğu alanda önceleri Alay Karargâhı olarak kullanılan, daha sonra ise Askerlik Şubesi olan bir bina yer alıyordu. Kabaca Karpuzkaldıran Parkı ile bugünkü Ankara Asfaltı’nın arasında kalan ve hem doğuya hem de batıya uzanan arazi bu birliğin kullanımındaydı. Ayrıca bu binaların ve sahanın dışında da birliğin cephanelikleri mevcuttu. Bunların birisi günümüzde ‘Atatepe’ dediğimiz bölgede, diğeri de Atatepe’nin birkaç yüz metre güneyindeydi.[2]
İlerleyen yıllarda yaşanan ve tüm dünyayı baştan aşağı değiştiren askerî gelişmeler, Turgutlu’daki bu büyük sayılabilecek topçu birliğinin taşınmasına neden olacaktı. İkinci Dünya Savaşı’nın ortalarından itibaren Sovyetler Birliği’nin Türkiye’nin doğu sınırında çok önemli bir tehdit haline gelmesi, Turgutlu’daki gibi bazı birliklerin Doğu Anadolu’ya taşınması sonucunu doğurdu. Alayın Turgutlu’dan ayrılmasının ardından ilçede kalan küçük bir askerî varlığın elinde ihtiyacın ve kullanılabilecek olanın çok üzerinde tesisler, binalar ve araziler kalmıştı.
Tüm bunlar yaşanırken Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren başlanan eğitim seferberliği, elbette Turgutlu’da da meyvelerini veriyordu. 1922 yılının eylül ayındaki Yunan yangınında evler, dükkânlar gibi eğitim kurumları da küle dönmüştü ancak kurtuluştan sonra teker teker yeni okullar inşa edilmiş; öğrenci sayısı da giderek artmıştı. Cumhuriyet, İsmet Paşa (günümüzdeki adı Namık Kemal), Hilal ve Lütfi Kırdar (günümüzde ne yazık ki bu okul da yıkıldı ve son adı Samiye Nuri Sevil idi) İlkokulları’nın yanında 1937’de açılan Turgutlu Ortaokulu ile eğitimde ciddi bir şahlanma dönemi devam ediyordu. Artık Turgutlu’nun bir de meslekî eğitim verecek sanat okuluna ihtiyacı vardı. 1946 yılına gelindiğinde ilçedeki öğrenci sayısı iki bini aşmış ve o eğitim yılında Turgutlu artık orta erkek sanat okuluna kavuşmuştu.[3] Turgutlu Orta Erkek Sanat Okulu, askerî kışla binalarında eğitime başlamıştı. Sonraları lise seviyesinde eğitime başlanan bu okul, 1957-58 öğretim yılında Erkek Sanat Enstitüsü, 1973-74 öğretim yılında ise Endüstri Meslek Lisesi adını alacaktır.[4]
Meslek Lisesi’nin tarihine dair buraya kadar aktardıklarımız, belirli bir yaşın üzerindeki Turgutluluların bildikleri, bizzat yaşamış olmasalar bile duydukları bilgilerdir aslında. Ancak bilinmeyen nokta askerî kışlanın ve bununla birlikte başka bazı binaların nasıl olup da bir eğitim kurumuna tahsis edildiği ya da aktarıldığıdır. Ne de olsa bilindiği gibi, herhangi bir kamu kurumu bile kendisine ait olan gayrimenkulleri diğer herhangi bir kamu kurumuna kolay kolay tahsis etmez; hele askeriyenin bu tür bir mal devri neredeyse hiç yaşanmaz. İşte elimizdeki o birkaç kâğıt parçası bu sorunun yazıya dökülmemiş cevabını vermekte; askeriyeye ait olan arazi ve binaların nasıl olup da Turgutlu Orta Sanat Okulu’na verildiğini anlatmaktadır bizlere.
1930’lu yıllarda Manisa’ya damgalarını vurmuş; belki de Manisa’da gösterdikleri başarılar nedeniyle kısa süre içerisinde çok daha üst görevlere getirilmiş iki yönetici bulunmaktadır. Bu isimlerden birisi Manisa’dan İstanbul’a tayin olan ve İstanbul için de günümüzde ‘efsane vali’ olarak nitelenen, ilerleyen yıllarda Sağlık Bakanı olarak karşımıza çıkacak olan Dr. Lütfi Kırdar’dır.[5] Manisa’da tabiri caizse siyasî idarenin başında Dr. Lütfi Kırdar bulunurken askerî idarenin başında ise bir başka çok önemli isim, General Ali Rıza Artunkal bulunmaktadır.
1881 yılında İskeçe’de doğan Ali Rıza Artunkal, askerî eğitiminin ardından Osmanlı Devleti’nin son yıllarında ve Kurtuluş Savaşı’nda pek çok farklı cephede çarpışmış; sonraki yıllarda tümen ve kolordu komutanlıklarının ardından Jandarma Genel Komutanı olmuştur. 1941’de askerlik mesleğinden emekliye ayrılan General Ali Rıza Artunkal, VI, VII ve VIII. dönemlerde Manisa Milletvekili seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulunmuştur. 12 Kasım 1941’de Millî Müdafaa Vekâleti’ne (Millî Savunma Bakanlığı) atanan Artunkal, 7 Ağustos 1946’ya kadar İkinci Dünya Savaşı’nın en sıcak yıllarını da kapsayan dönemde bu kritik görevi yerine getirmiştir. Türkiye’nin birçok yerinde görev yapan ve aslen İskeçeli (günümüzde Yunanistan’da) olan Ali Rıza Paşa’nın mecliste Manisa’yı temsil ediyor olması, bir başka deyişle adaylık için Manisa’yı seçmiş ve Manisalılar tarafından seçilmiş olması, onun gönlünde Manisa’nın, Manisalıların gönlünde de onun yerini göstermesi bakımından manidardır. Refik Saydam ve Şükrü Saracoğlu hükümetlerinde Millî Müdafaa Vekili olan Artunkal, 13 Aralık 1959’da vefat etmiştir.[6] Ali Rıza Artunkal, 1930’lu yıllarda tümgeneral rütbesiyle tümen komutanı olarak Manisa’da bulunurken[7] Turgutlu ile de yakın ilişkiler içerisinde olmuştur. Turgutlu’daki topçu alayı, bu ilişkinin en önemli sebebidir elbette.
Yazımızın başlangıcında da belirttiğimiz gibi, okuduğunuz metnin yazılmasına vesile olan evraklar, Turgutlu Erkek Orta Sanat Okulu’ndan çok kısaca hayatını aktarmaya çalıştığımız General Ali Rıza Artunkal’a hitaben yazılmış ve gönderilmiştir.
Erkek Orta Sanat Okulu Müdürü Kemal Şenel imzasını taşıyan yazışmaların ilki, 21 Şubat 1949 tarihini taşımaktadır ve şöyledir: “Okulumuzda adınıza yapılan bir adet karyola D. D. Yolları anbarının 18.2.1949 tarih ve 4/213 sayılı evrakı karşılığı olarak adınıza gönderilmiştir. İstasyondan aldırılması ve alındığının bildirilmesini saygılarla rica ederim.”[8]
6 Nisan 1949 tarihini taşıyan ikinci yazıda ise şu ifadelere yer verilmiştir: “25.3.1949 tarihli mektuplarınız karşılığıdır:
Okulumuz sipariş atelyesinde imâl edilen tek kişilik karyolaya ait fatura yazımıza ekli olarak takdim edilmiştir. Mamulumuzun tarafınızdan beğenilmesi henüz üç yaşında bir yavru olan okulumuz için bir şeref olacağı cihetle, bedelinin size büyük minnetlerle bağlı bulunan Aile Birliğimiz tarafından ödendiğini, okulumuzun burada açılmasına birinci derecede âmil olan siz büyüğümüzün bu naciz hatıramızı kabul buyurmanızı en derin saygılarımla arz ederim.”
Bu yazıya ek olarak 1 Nisan 1949 tarihini taşıyan ve söz konusu karyolanın bedeli olan 65 liralık bir de fatura eklenmiştir ve faturanın altına “Bedeli Okul Aile Birliğince ödenmiştir.” notu düşülmüştür.
Aktardığımız iki yazışma ve bir faturanın bugün bizlere ulaştırdığı birçok bilgi bulunmaktadır. 1946’da eğitime başlanan Turgutlu Orta Sanat Okulu’nun 3 yıl gibi kısa bir sürede hem de ortaokul öğrencileri eliyle kendi atölyelerinde sipariş üzerine mobilya üretip satabilir bir duruma geldiğini ve birkaç yıl öncesine kadar Millî Savunma Bakanlığı yapmış bir milletvekilinin dahi bu atölyeye sipariş verip üretilen mobilyadan da memnun kaldığını rahatlıkla anlamaktayız.
Bunların ötesinde elimizdeki yazışmaların çok önemli bir mesajı daha mevcuttur. Öyle anlaşılmaktadır ki, askerî kışla tesislerinde eğitime başlayan Turgutlu Erkek Orta Sanat Okulu’nun burada açılabilmiş olması, General Ali Rıza Artunkal’ın talimatı ya da ricasıyla gerçekleşebilmiştir. Mobilyanın tamamlanıp gönderildiğini belirten yazıya cevap olarak Ali Rıza Paşa’nın eşyanın fiyatını sorduğu ve faturayı istediği anlaşılmaktadır. İkinci yazı da, işte bu soruları cevaplamaktadır. Bu yazıdaki “okulumuzun burada açılmasına birinci derecede âmil olan siz büyüğümüz” ifadesi, okulun açılmasında Artunkal’ın ne derece önemli bir pay sahibi olduğunu bizlere açıkça aktarmaktadır. Zira yukarıda da değindiğimiz üzere kamu kurumları arasında bu tür gayrimenkul tahsis ya da terkleri, hele tahsisi yapacak olan kurum askeriye ise çok ama çok zordur. Sanat Okulu için bu zorluğun aşılmasını sağlayan da dönemin Milli Savunma Bakanı Korgeneral Ali Rıza Artunkal Paşa’dan başkası değildir.
Turgutlu Sanat Okulu, yıllarca bu binalarda eğitim faaliyetlerine devam etmiştir. Ancak zaman içerisinde binalar giderek eskimiş ve eskimenin ötesinde artan öğrenci sayısı sonucunda yetersiz hale gelmiştir. Hatta dönemin başbakanı Adnan Menderes, 1960 yılının mayıs ayında Turgutlu’ya geldiğinde şehrin girişinde kendisini karşılayanlar arasında bulunan bu okulun öğrencileri başbakana çiçek takdim ederek yeni bir okul binası istediklerini belirtmişlerdir.[9] Yıllar içerisinde Turgutlu Topçu Alayı, hatta muhtemelen Turgutlu Redif Taburu zamanından kalma binalar, maalesef teker teker yıkılarak yerlerine günün ihtiyaçlarını karşılayabilecek olan yeni yapılar inşa edilmiş ve son olarak hayırsever Hasan Ferdi Turgutlu tarafından inşa ettirilen 30 derslikli binanın da okula dâhil edilmesinin ardından okulun adı Hasan Ferdi Turgutlu Meslekî ve Teknik Anadolu Lisesi olmuştur.
Kurulduğu günden itibaren bölgede çok önemli bir boşluğu dolduran bu eğitim kurumu, on binlerce mezunuyla Turgutlu ve çevresinin sanayi imalatının da temelinde yer almaktadır. Cumhuriyet tarihinin ilk planlı sanayi sitesi olduğunu düşündüğümüz Demirciler Çarşısı’nın üretim geleneği, bu okulun yetiştirdiği öğrencilerle birleşerek günümüzün gelişmiş Turgutlu sanayisinin muhtemelen en önemli âmilidir. Okulun temellerinde ise elbette pek çok öğretmen ve idarecinin hemen yanında, bugün maalesef unuttuğumuz, kendisini Manisalı olarak gören bir asker, General Ali Rıza Artunkal bulunmaktadır. "
Mehmet Gökyayla
[1] Yangın ve işgalden kurtuluş sonrası Hilâl-i Ahmer yani Kızılay tarafından Turgutlu’da 300 kadar baraka inşa edilmiştir. Kışlanın avlusundaki barakalar, Hilâl-i Ahmer’in inşa ettirdiği bu barakalardan olabilir.
[2] Atatepe’nin güneyindeki cephanelik binaları, yıllarca işlevsiz kalmış olmalarının sonucunda kendi kendilerine yıkılma durumuna gelmiş ve son yıllarında maalesef kötü niyetli kişilerin uğrak yeri olmuştu. Bundan dolayı bu binalar, yazık ki, 2000’li yıllarda belediye tarafından yıkılmıştır. Atatepe’den güneye giden sokak halen “Cephanelik Yolu” adını taşımaktadır.
[3] İbrahim Şahin, “İzmir Basınında Turgutlu (1946-1950)”, 20. Yüzyılda Turgutlu, s. 407, Turgutlu 2019
[4]http://turgutlueml.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/45/15/183857/icerikler/okulumuz-tarihcesi_949339.html?CHK=0aa1de9004e56cb13b2c59a634415d92 (Erişim: 14.01.2021)
[5] Dr. Lütfi Kırdar’ın hayatı ve çalışmalarıyla ilgili detaylı bilgi almak isteyenler için: Olcay Soğuk, Efsane Vali / İstanbul Valisi Dr. Lütfi Kırdar’ın Yaşam Öyküsü, Doğan Kitap, İstanbul 2019
[6] Faruk Saydam, Saruhan / Manisa Milletvekilleri 1877-2011, s. 81, Manisa 2013; https://tr.wikipedia.org/wiki/Ali_R%C4%B1za_Artunkal#:~:text=Ali%20R%C4%B1za%20Artunkal%20(1881%2C%20Filibe,)%2C%20T%C3%BCrk%20asker%20ve%20siyaset%C3%A7i. (Erişim: 13.01.2021)
[7] Türk İstiklâl Harbi’ne Katılan Alay ve Tugay Komutanlarının Biyografileri, Cilt 2, s. 418, Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara 2010
[8] Buraya aktarılan yazışmalarda döneminin yazımı olabildiğince muhafaza edilmiştir.
[9] Kendisi de bu okulun mezunu ve Adnan Menderes’in karşılanmasında bulunan öğrencilerden birisi olan Abdül Ekmekçi (D. 1945) ile 10 Ağustos 2018 tarihinde gerçekleştirilen görüşme.