Turgutlu’daki kadın cinayeti davasında karar 4’üncü duruşmaya kaldıManisa'nın Turgutlu İlçesi'nde, evine konuşmak için gittiği kadın arkadaşı G.T.'yi (47) yaralayan, aynı bıçakla onun kızı Betül Erkenci'yi (25) öldüren Maşallah D.'nin (47), ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyeti, sanık Maşallah D.'nin tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı 28 Nisan tarihine erteledi. Fabrikalarda geçici işlerde çalışan Maşallah D., geçen 22 Eylül'de, kadın arkadaşı G.T. ile konuşmak için Acarlar Mahallesi'ndeki evine gitti. İddiaya göre, G.T.'nin başka biriyle ikinci evliliğini yapmak istemesi üzerine aralarında tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. G.T.'nin kızı Betül Erkenci araya girerek kavgayı önlemek istedi. Bunun üzerine sinirlenen Maşallah D., yanındaki bıçakla Erkenci'yi boğazını keserek öldürdü. G.T.'yi de vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakla ağır yaralayan Maşallah D. kaçtı. AmbulanslaTurgutlu Devlet Hastanesi'ne kaldırılan G.T. tedaviye alınırken, olayın ardından kaçan Maşallah D., 5 saat sonra saklandığı Irlamaz Vadisi'nde polis tarafından yakalandı. Tutuklanan Maşallah D. hakkında Turgutlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın bugün görülen üçüncü duruşmasına tutuklu sanık Maşallah D., mağdur G.T. ve tanıklar katıldı. Duruşmayı Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri de izledi. Mahkeme, sanık Maşallah D.'nin tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı 28 Nisan’a erteledi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, öldürülen Betül Erkenci'nin aynı olaydan yaralı kurtulan annesi G.T.'ye destek verdi. Duruşma çıkışında, Platform adına Zekine Kurt tarafından yapılan basın açıklamasında, "Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak yıllardır 5 temel talebimiz vardı. Bu taleplerin kanun teklifi gibi resmi yollar da dahil olmak üzere ilan edildiği yıldan bu yana ise kadın cinayetlerinde ciddi artış yaşandı. 2016’nın daha ilk üç ayında 94 kadın kardeşimizi kadın cinayetlerinde kaybettik. Bu üç ay kadın cinayetlerinin yanında, cinsel saldırıların ciddi anlamda artış gösterdiği bir dönem oldu. Kadınlara cinsel saldırı, çocuklara cinsel saldırı, çocuklara ensest cinsel saldırı haberleri ve bunların suçlularını koruyan açıklamalar Türkiye’nin gündemine oturdu. Kadın cinayetleri ve cinsel saldırılardaki bu artışlar tesadüf değil. Aile Bakanı’nın dediğinin aksine ‘algıda seçicilik yok. Kadın düşmanları var, kadına şiddet var, kadın cinayetleri var, cinsel saldırılar var.AKP’mim bütünlüklü politikası: kadın ve çocuk düşmanlığı Kadın hareketinin taleplerinin karşısında kadın düşmanlığının olabilecek her bir örneğini AKP’nin bakanları sergiledi. Kadınları anneliğe ve evliliğe zorlamakla başlayan bütünlüklü politikasını 2016’da da devam ettireceğinin işaretini, 2015 Aralık’ta kadınların içinde öldürüldüğü evliliği kurtarmak üzere kurulan Boşanma KOmisyonu’na kurarak verdi 2016’ya kız çocuklarını cinsel istismarcılara hedef gösteren fetvasıyla giriş yaptı. Bunun devamını kadına şiddetin üstünü örtmeye çalışan ve istismarcıları koruyan açıklamalarıyla getirdi. En az 45 çocuğun yıllarca tecavüze uğrayışını mı akladınız? Yılın ilk 3 ayında öldürülen 94 kadının hayatının üstünü mü örttünüz? Cinsel saldırıya uğrayan, yakılan, boğulan, baltayla, bıçakla, silahla öldürülen onlarca kadının yaşam hakları hiç birinizi aklına geldi mi? Tacizcilerin, saldırganların, kadın katillerinin elini kolunu sallayarak sokakta dolaştığı; küçücük çocukların malum evlerde hayatlarının karartıldığı bu ülkede, siz yetkililer hala gülebiliyorsanız devam ediniz sayın vekiller. Kutlamalarınıza, tebriklerinize devam ediniz. Fakat biri size hatırlatmalı ki, Siyasal iktidarı olduğunuz bu ülkede geçtiğimiz yıl 306 kadın öldürüldü. Binlerce kadın cinsel saldırıya uğradı. Tacizciler, saldırganlar, iktidara yakınlıkları ile değerlendirilir oldular. İktidara yakın iş adamlarının kardeşleri, çocuğun cinsel istismarı suçundan serbest bırakıldı. Dostluk ziyareti yaptığınız kurumlar ensestle anılır oldu. Tüm bunlara rağmen hala gülümseyerek birbirinizi tebrik edebilirsiniz fakat biz bu tebrikleri hak ettiğinizi düşünmüyoruz. Yetkilileri bu gösteriş yarışını bırakarak, asıl görevlerini yapmaya çağırıyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı derhal istifa etmeli ve yetkililer artık birbirini tebrik etmek yerine görevlerini yapmalıdır. Betül kardeşimiz için olduğu gibi öldürülen tüm kadın kardeşlerimiz için adalet arayışımızın süreceğini, katillere hiçbir indirim uygulanmadan en ağır ceza verilene kadar tüm davaların takipçisi olduğumuzu buradan bir kez daha belirtiyoruz. Tek bir kadın kardeşimizin öldürülmediği, eşit özgür ve insanca yaşadığı günleri kurana dek mücadelemize devam edeceğiz.” denildi.SANIĞIN AVUKATI AÇIKLAMA YAPTI Öte yandan mahkeme çıkışında sanık Maşallah D.’nin avukatı Muhittin Doğan bir açıklama yaptı. Doğan yaptığı açıklamada: “Müvekkilim yargılanmaktaysa da olayda herhangi bir kasıt bulunmamaktadır.Samimi bir şekilde tüm aşamalarda olayın başından bu yana anlatıldığı gibi söz konusu bıçak kesinlikle ölen maktülün annesi tarafından getirilmiştir. Daha sonra bıçak maktüle verilmiştir. Maktül sanığı yani Maşallah’ı öldürmek kastıyla hareket ederken bıçağı elinden almıştır. Annesinin itmesiyle ikisi birlikte üst üste koltuğa düşmek suretiyle tek bir darbeyle omuz bölgesinden bıçak saplanmıştr. Gerçekten kişi öldürmek kastıyla gitmiş olsaydı bir bıçak darbesiyle olayı bırakıp gitmezdi. Birden fazla bıçak darbesiyle öldürme eylemini gerçekleştirirdi. Çünkü burada olay tamamen öldürmeye yönelik eylem değildir. Daha sonra bıçağı bırakıp evden kaçmıştır. Olay sıradan basit bir kadın cinayeti şeklinde görülmektedir ama malesef mahkeme tarafından tüm taleplerimiz değerlendirilmedi. Eksik bir soruşturma ile dava açıldı ve eksik bir incelemeyle dava bitirilmek istenmektedir kasten adam öldürmekten. Müvekkilimin hiçbir şekilde kastı yoktur. Olayda ölen kadın ve kadının annesi birlikte aynı kişiyle cinsel birliktelikleri olan kişilerdir. Dolayısıyla müvekkil bunu öğrenip bunun vermiş olduğu psikolojik ızdırap ve baskıyla üçü birlikte tartışmışlardır. Tartışma sonucu bu öldürme olayı gerçekleşmiştir. Yoksa gerçekten müvekkil beraberinde tasarlayarak yani bunu eyleme dökeceği yönünde herhangi bir fikirle hareket edip olay yerine gitmemiştir. Dışardan görüldüğü gibi sanki müvekkil bu olayı önceden tasarlamıştır gibi bilgi belge yoktur. Mahkeme de eksik incelemeyle yargılamayı bitirmek üzere. Savcıdan esas hakkında mütalaa istemiştir. Malesef dosya aydınlanmadan dosyadaki tahrik hükümleri hiçbir şekilde irdelenmeden bu olay kapatılmak istenmektedir. Günümüz sosyal medyası ve kadın derneklerinin bu tür olaylardaki bakış açısı bu yargılamanın bu şekilde devam etmesine bir etken olmuştur.” diye konuştu. Nurullah Çankaya
YAŞAM
07 Nisan 2016 - 12:45
Turgutlu'daki kadın cinayeti davasında karar 4'üncü duruşmaya kaldı
YAŞAM
07 Nisan 2016 - 12:45